Türk dilinde ilk olarak Eski Türkçe döneminde görülen sözcük, süz- eyleminden türetilmiştir (Clauson, 1972: 862). Uygur metinlerinde közüngüznüng süzüki (Kaya, 1994: 1111 [110]) “gözünüzün berrağı”, bek katıġ süzük kirtgünç köngüllüg upasi Böri Buḳa adı kötrülmiş (BT VII, B110 [66]) “sağlam temiz inançlı gönüllü Rahip Böri Buka adı yükseltilmiş” şeklinde geçmektedir. Sözcük, metinlerde arıġ ile birlikte arıg süzük suv (Kaya, 1994: 751 [97]) “tertemiz su”, y(a)rlıkançuçı köngüllüg suv üze yuyu arıtı y(a)rlıkap arıġ süzük kılsunlar (Kaya, 1994: 1073 [109]) “merhametli (iyi) kalpli su ile
Lehçelerinden Başkurt Türkçesinde hılıv, Tatar Türkçesinde sılu, Kırgız Türkçesinde suluu, Kazak Türkçesinde sulu, Hakas Türkçesinde silig şeklinde olduğunu belirtir.
yıkanarak bütünüyle şevkatle temiz kılsınlar”, arıġ süzük köṣüngüdeki körk teg arıġ süzük közünür (Totenbuch, 10b215 [74]) “temiz aynadaki görüntü gibi temiz, berrak görünür”, ertiñü arıġ süzük ertiñü amrançıġ ertiñü seviklig erür (U II, T.III M.20763
[37]) “çokça temiz, çokça sevimli, çokça sevimli olur” şeklinde ikilemeli yapılarda da görülür. Sözcüğün tek başına görüldüğü örnekler, genellikle soyut anlamlı ve mecazlı bağlamlardır. Ancak arıġ sözcüğü ile birlikte ikilemeli olarak genellikle somut anlamda kullanıldığı görülmektedir. Karahanlı Türkçesi döneminde sözcük, süzük “süzülmüş, duru, temiz” (Ünlü 2012a: 715), süzük suw “saf, mavi su. Yakut vb. gibi her saf olan şey de süzük’tür.” (Ercilasun ve Akkoyunlu, 2014: 168) şeklinde geçmektedir.
Orta Türkçe döneminde sözcük, Harezm Türkçesinde süzük “temiz, saf, arı” (Ünlü, 2012b: 542); Kıpçak Türkçesinde süzük “süzülmüş, berrak” (Toparlı ve Vural ve Karaatlı, 2007: 247) şeklinde görülür.
Çağdaş Türk Lehçelerinde sözcüğün görünümü şöyledir:
süzük (KmkS, 2011: 303) süzük (YUygS, 2013: 371)
Lehçelerinden Başkurt Türkçesinde hılıv, Tatar Türkçesinde sılu, Kırgız Türkçesinde suluu, Kazak Türkçesinde sulu, Hakas Türkçesinde silig şeklinde olduğunu belirtir.
yıkanarak bütünüyle şevkatle temiz kılsınlar”, arıġ süzük köṣüngüdeki körk teg arıġ süzük közünür (Totenbuch, 10b215 [74]) “temiz aynadaki görüntü gibi temiz, berrak görünür”, ertiñü arıġ süzük ertiñü amrançıġ ertiñü seviklig erür (U II, T.III M.20763
[37]) “çokça temiz, çokça sevimli, çokça sevimli olur” şeklinde ikilemeli yapılarda da görülür. Sözcüğün tek başına görüldüğü örnekler, genellikle soyut anlamlı ve mecazlı bağlamlardır. Ancak arıġ sözcüğü ile birlikte ikilemeli olarak genellikle somut anlamda kullanıldığı görülmektedir. Karahanlı Türkçesi döneminde sözcük, süzük “süzülmüş, duru, temiz” (Ünlü 2012a: 715), süzük suw “saf, mavi su. Yakut vb. gibi her saf olan şey de süzük’tür.” (Ercilasun ve Akkoyunlu, 2014: 168) şeklinde geçmektedir.
Orta Türkçe döneminde sözcük, Harezm Türkçesinde süzük “temiz, saf, arı” (Ünlü, 2012b: 542); Kıpçak Türkçesinde süzük “süzülmüş, berrak” (Toparlı ve Vural ve Karaatlı, 2007: 247) şeklinde görülür.
Çağdaş Türk Lehçelerinde sözcüğün görünümü şöyledir:
süzük (KmkS, 2011: 303) süzük (YUygS, 2013: 371)
Yorumlar
Yorum Gönder