Ana içeriğe atla

Romaların Kişisel Temizlik Evreleri Bağlamında Banyo ve Hamam

Anadolu’da neolitik çağdan itibaren yunakların var olduğu arkeolojik kazılardan bilinmektedir. Anadolu’da yunakların yanı sıra  yaklaşık olarak M.Ö. 2000’li yıllara tarihlenen banyo küvetleri bulunmuştur. Oysa Romalıların temizlenme amaçlı banyo küveti kullanmaya çok daha sonra başladıkları arkeolojik çalışmalarla belirlenmiştir.(temizlike.com)


Romalıların yıkanma alışkanlığı üç dönem içinde ele alınabilir. (1) Temizlenme ve tuvalet gereksinimini karşıladıkları matellio kullanımı, (2) ortak kullanıma açık hamamların yapılması, (3) özel banyoların yapılması Romalılar Anadolu öncesinde temizlik anlayışı çerçevesinde "matellio" denilen kovaları hem banyo ve hem de tuvalet gereksinimi için lazımlık olarak kullanmışlardır.

M.Terenti Varronis de Lingua’da "Ocak üzerine konan bir kapta ocak yandığı sürece, matellio’ya dökmek için hazır sıcak su her zaman oluyordu (VAR,Lat, 1x)"156  sözleriyle de bu durumu açıklamaktadır.

Romalılar bu süreçte "evlerine tuvalet gereksinimini karşılamak üzere lavatrina dedikleri ayrı bir yer yaptılar (VAR,Lat,68)"156. "Latrinaya dönüşen Lavatrina’nında bulunduğu mutfağın yanındaki balneum denilen özel bir yere yerleştirdiler (PLA,Cur,IV,4,24)" diye konum değişikliğini anlatmaktadır. T.Macci Plautus ise, Curculio isimli eserinde latrina’ların yıkanma amacıyla kullanıldığını açıklamaktadır. Bu ifadeler yıkanma ve tuvaletle ilgili araçların çift yönlü kullanımının devam ettiğini göstermektedir. Ancak büyük  bir hatip ve zengin bir insan olan L.Crassus zamanında (M.Ö. 91-88) Sergius Orata’nın banyo küveti icat etmesiyle, tuvalet ile banyo gereksinimleri için kullanılan iki ayrı malzeme ortaya çıkmış ve yalnız yıkanma amacı ile kullanılan küvetlere balneola ismi verilmiştir.

(2) Romalılar Anadolu  insanlarının sağlıklı görünümleri ve uzun yaşamalarından etkilenerek, bu durumun kişisel temizlik anlayışıyla ilintili olduğunu varsaymışlardır. Bu nedenle Anadolu’da yer alan yunaklara, gimnazyumlara ve asklepieonlara özel ilgi göstermişler ve bunları daha da geliştirmişlerdir. Romalılar temizlik uygulamasını bireyin özeli anlayışından çıkarıp toplu olarak temizliğin gerçekleşeceği mimari yapıları yapmışlardır158,159,160. Bu anlayışla söz konusu kurumları egemen oldukları diğer kıtalara da taşımışlardır.

 Bu değişim yeni sözcüklerin türetilmesine neden olmuştur. Roma dönemi düşünürlerinin toplu yıkanma binasını ifade etmek amacıyla kullandıkları sözcükler; Balineae, balneum, balineum, thermae, balaneion, Loetro/n, Loutro/n’dur. Romalıların yıkanma mekanı ile ilgili bu kadar  çok sözcüğe gereksinim duyması yıkanmanın Romalıların yaşamındaki önemini açıkça göstermektedir.
Bu sözcüklerinin hepsi banyo ve hamam olarak tercüme edilmekle birlikte Roma dönemi yazarları söz konusu kelimelere ayrı anlamlar yüklemişler ve yıkanma etkinliğinin toplu olarak mı yoksa özel olarak mı gerçekleştiğini kullanılan sözcükle de anlaşılması için Balneum veya balineum, Eski Yunanca  balanei=on, sözcüğünden türetmiş ve hamam anlamında kullanılmış, balanei sözcüğü ise kişisel banyo anlamında kullanılmıştır. Balneum ve balaena, hamam, hamam yeri anlamında kullanılırken, "Balnearius" sözcüğü hamama ait veya hamam anlamını ifade etmiştir.

 M.Valeri Martialis ise, hamamları Etrüsklerin termal hamamlarına benzeterek ve Epgrammaton Liber IX, 76’da  balneum sözcüğünün bütün bir bina için değil binanın yıkanılan odası için kullanılması gerektiğini söylemiştir. Bu yaklaşımın benimsenmesiyle birlikte "thermal" sözcüğü de  balnea, balneumunun yanında Roma literatüründe yerini almıştır. Benzeri bir yaklaşımı benimseyen D.Juvanal,  "Satura (VII.232-234)" isimli eserinde "dum petit aut thermas  aut Phoebi (Apollo)" de Termal, [thermae (qe/rmai)], ifadesini kullanarak şifa tanrısı Apollo’ya ait yerler olduğundan söz etmektedir162. Juvanal, thermal kelimesinin sıcak ve sıcak su ile yıkanılan hamamlar için kullanmıştır. Roma gümüş çağı  düşünürü, şairi, satiristi, sosyal tezler oluşturan yazarı D. Juvenal "Saturae (VII.230-234)" isimli eserinde, hamamlardan söz ederken balneae yerine "Thermae-" sözcüğünü sıcak su kaynağı ile çalıştırılan hamamlar için kullanmıştır.

 (3) Romalılar bu tartışmalarla hamamları benimsemiş ve günlük etkinliklerinin içine almışlardır. Ancak, yoksul Romalılar tarafından kullanılan hamamlar küçük, karanlık ve eğlenceye uygun değildi, Romalı zenginler, şövalyeler ve aristokratlar M.Ö.III yüzyılın başında  evlerine genellikle yatak odalarının içine hypocaustum’lu banyo "Balnearium" yaptırmaya başlamışlardır.

M.Tulli Ciceronis Epistularum Ad Atticum Liber Secundus isimli kitabında, özel banyolara ancak zengin Romalıların sahip olduğundan söz etmektedir. Seneca, özel banyoları hijyen açısından tavsiye etmiş "Hamamların temizlenmek, hijyen amacıyla gidilen yerler olmaktan çıktığını, sıkıcı, cehennem azabı veren, ahlaki değerlerin yok olduğu ve boş yere zaman harcandığını ve kirli olduğunu açıklamıştır (Sen,Ep. 86) ". Bu konuda bazı eleştiriler üzerine Seneca ve Scipio büyük evlerin "liternum"larında lüks ve eğlence amacı ile değil yalnızca temizlenme amacı ile sıcak banyo aldıklarından söz etmiştir150.
Romalı siyasetçiler, politikalarını temizlenme etkinliğinin üzerinde yoğunlaştırdılar ve hamamlarla ilgili yasal düzenlemelerin yapılmasını sağlayarak kurumsallaştırdılar. Ancak L. Annaei  Seneca, Çiçero ve yazar M. Porcius Cato Censor ‘un "Romalıların bacaklarını, kollarını ve bütün vücutlarını en az haftada bir kere yıkadılar. Yıkanmak Roma halkının en önemli günlük etkinlikleri arasında yer aldı140." sözlerinde belirttiği gibi bu süreçte kişisel temizlik uygulamaları halk tarafından benimsenmiştir.

Hamamlar bir de ahlaki yönden tartışma konusu olmuştur. Özellikle balnea mixte’ler  bazen yasaklanmıştır. Bu konuda Valerius Maximus genç ve yetişkin erkekler için ayrı hamamların olması gerektiğini, Çiçero ise, baba, oğul, damadın beraberce yıkanabileceği "balnea virilibus"ların yapılmasını savunmuştur. Ancak hamamlar kadınların ve erkeklerin beraber yıkandıkları yerler olmaya devam etmiştir.

Hekim ve Hekim Olmayan Yazarların Hamamlar Konusunda Genel Görüşleri ve Önerileri 

Roma çağında hamamlar başlangıçta  kişisel temizlik amacı ile kurulmuş zamanla farklı kültürel etkinliklere mekan olmuştur. Çağın düşünürleri bunların tümünden yazılarında söz etmişlerdir. 
Bu çerçeve de  hamamların beş farklı işlevinden söz edilmektedir; (1) temizlenerek sağlığı korumak, (2) bedenleri temiz ve dayanıklı kılmak, (3) gençleri disipline alıştırmak ve bedenlerini kuvvetlendirmek (4) hastalıkları tedavi etmek, (5) gençlerin kültürünü artırmak ve sosyalleşmelerini sağlamak. 
Romalılar önce gevşeme, egzersiz, buhar banyosu, ılık banyo ve soğuk su ile yıkanıyor, tüm vücutlarını yağlıyor ve  yemeklerini yiyorlardı. Çünkü yıkanma sadece temizlenme amacıyla değil "yıkan ve sağlıklı ol" sloganında ifade edildiği gibi sağlıklarını korumak veya hastalıkları iyileştirme amacıyla da yapılmaktaydı.  Romalı Hekimlerin yıkanmanın önemi ve biçimi hakkındaki görüşleri:
Romalı hekimler ve hekim olamayan yazarlar yıkanmayı sağlıklı olmanın önemli koşullarından biri ve terapötik olarak değerlendirmişlerdir. Romalı hekimler söz konusu detaylara ve sıralamaya dikkat ederek yıkanmanın parazitleri, ateşi, püstülleri, göz şikayetlerini, kansızlığı, üriner sistemle ilgili birçok hastalığı tedavi ettiğini düşünmüşlerdir145. Yıkanma diyetin, egzersizin ve kan aldırmanın yanında tedavi planlarında yer almıştır. Bunu değişik örnekler üzerinden rahatlıkla görmek mümkündür:
(1)Romalılar hekimlerin önerileri ile sıcak ve soğuk su kürlerini tıbbi tedavilerinin önemli bir parçası olarak uygulamışlardır. İmparator Augustos’un doktoru Antonius Musa (M.S. 138 - 161) soğuk su banyo kürleri önermiştir. Musa’nın uyguladığı soğuk su kürleri imparatorluk ailesinin fertlerinin birçoğunun ölümüne engel olamamıştır. 

Celsus’un önerisi ise, başın vücudun diğer kısımlarından daha çok ıslatılması, ardından bir süre ovulması ve yağlanması tavsiye şeklindeydi (Cel.Med.IV)140,141,142.
Celsus bir diğer önerisine göre ise, kendini yorgun hisseden erkek öncelikle dinlenmeli, güneş veya ateşin yanında ısınmalı ve arkasından yıkanmasını önermiştir. Celsus, ayrıca yıkanmanın nekahet dönemindeki hastaları vücutlarındaki bozuk sıvıyı atmaları ve beden alışkanlıklarını değiştirmeleri için gerekli olduğunu söylemiştir142,145.
(3) Filozof ve bilgisi takdir edilen bir hekim olan Pergamum’lu Galen de (M.Ö 130-M.Ö.200) külliyatında medikal tedavi çerçevesinde yıkanmayı önermiş ve hamamları bu anlamda övmüştür. Galen sıcak ve soğuk su banyolarını temizlik ve tedavi amaçlı önermiştir142,165. 
(4) Galen, Soranus, Celsus’un da tavsiyeleri ile halk günde en az birkaç kez elini, yüzünü ve ayağını yıkamış ve ayrıca günde en az bir kere hamamda sağlık açısından önemli görülen sıcak ve soğuk su ile yıkanmışlardır. Bazı hamamlarda tedavi kürlerinin yanı sıra cerrahi uygulamalar ve diş çekimleri de yapılmıştır.

Hekim olmayan yazarların yıkanma konusunda düşünceleri: 

Hekim olmayan yazarlar, hekim yazarlara göre çok daha fazla yıkanılması gerektiği konusunda hem fikirdiler. "Sağlığın devamını istiyorsanız, sağlınızın yönetimini elinize almak istiyorsanız yıkanmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı yaşamanın ilk kuralı yıkanmaktır" görüşünü savunuyorlardı. 
(1) Seneca ve Yaşlı Gaius Plinius’da (M.Ö.23-79) yazılarında hekim Antonius Musa gibi soğuk su banyosunu savunmuştur. Soğu su banyosunu145,149, yaşlı erkekler-konsüller tedavi amaçlı uygularken genç erkekler gösteriş yapma amacıyla kışın en soğuk günlerinde dahi hidroterapi uygulaması yapıyorlardı.

(2) Plinius hamamlar konusunun en hararetli savunucularındandır. Kendisi de gözleri ile ilgili problemini yıkama yolu ile tedavi etmeye çalışmıştır. Plinius ve Spurinna,  Celsus’un kurallarını benimsemişlerdir. 

Plinius giyinik olarak tepidarium de terlemeyi ve yağlandıktan sonra calidarium’a geçmeyi önermiştir. Çünkü Plinius terler terlemez banyo teknesine girmek yerine bol miktarda sıcak su ile yıkanmak ve ardından ılık su ile yıkanıp çıkmadan önce bir de soğuk su ile yıkanmanın insanları sağlıklı kılacağı düşünüyordu (Pli.Epi. V.6,20). 

(3) Hatip, filozof Seneca ise soğuk suyla yıkanmayı  benimsediği "bir eski soğuk su banyocusu gibi, peştamalla atladım denize" sözlerinden anlaşılmaktadır. Seneca’nın "Epistulae Morales I-XX" isimli eserinden hamamların işlevleri ve tedavi edici özellikleri ile ilgili görüşleri yer almaktadır150. 
(4) Çiçero "hamamlarda tedavi amaçlı olarak sıcak hava ve sıcak su ile yıkanıldığını (Epist. Ad Q. Frat.iii.1)" belirtmiştir.

Hamamlarla ilgili olumsuz görüşler: Roma çağında, hamamların hijyenik ve medikal yönü kadar sosyal etkinlikler içeren yönü de167 önem taşımıştır. Hamamlar bazen resmi otoritenin yetkililerinin dışındaki kişilerce yönetilmiş ve bu sürede çeşitli rezaletlerde yaşanmış ve çoğu zaman hamamlar ahlaki gerekçelerle boykot edilmiştir. Juvenal, Çiçero ve Seneca’da moral değerlerle ilgili kaygılarla özellikle balnea mixta’ya karşı çıkmışlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hastane Temizliğinde Temel İlkeler

Temizlenecek alanlar risk sınıflandırılmasına göre belirlenip, uygun temizlik planı oluşturulmalıdır. Temizlikte kullanılacak olan materyallerin de kullanıma uygun olması gerekmektedir. Kullanılacak malzeme ve çözeltilerin kontaminasyonunun minimum olması önemlidir. Bununla ilgili su-deterjan, su dezenfektan oranlarının yazılı olduğu hastane temizlik prosedürleri her hastanede oluşturulması gerekir. Kullanılan malzemelerin nasıl temizlenip saklanacağı da prosedürlerde yer almalıdır. Temizlik esnasında gerekli malzemelerin sayısının yeterli miktarlarda olması da etkin temizlik yapılması için gerekli unsurlardan biridir . Temiz alanlarda kirli malzemelerin bulunması çapraz kontaminasyon riskini arttırmaktadır (Alcan ve Yavuz 2016). Kirlenen malzemeler ve temiz malzemeler için ayrı saklama alanları oluşturulmalıdır. Risk sınıflandırılması yapılan alanlara özgü kova ve bez renkleri belirlenmelidir . Kullanılan malzemelerin renginin farklı olması denetimi kolaylaştırmaktadır. Kullanılaca...

Hastanelerde Alanlara Göre Temizlik Sıklığı

Hastanede bulunan alanlar risk gruplarına göre belirlenip, uygun metodlar seçilerek belli aralıklarla temizlenmelidir. Hastanelerde Alanlara Göre Yüzeylerin Temizlik Sıklığı Alan Yüksek Riskli Alan Orta Riskli Alan Düşük   Riskli Alan Metod Yatak Yatak etrafını; hergün  Yatak altını; her hafta Yatağın tamamını; hasta taburcu olduğunda  Yatak    etrafını; hergün  Yatak      altını;      her hafta Yatağın tamamını; hasta taburcu olduğunda  Haftalık Deterjan Deterjan+dezenfektan  Yatak Kenarları Günlük ve taburculuk sonrası  Günlük                   ve taburculuk sonrası Haftalık  Deterjan Deterjan+dezenfektan  Etajer Günlük ...

Temiz Anlamını Karşılayan Sözcükler

a)    Aruga aruga “temizce” (AltyS, 1999: 29) b)    Beğubar beğubår “saf, temiz” (ÖzbkS 1998: 10) c) Ceŋkir ceŋkir “duru” (YakS, 1995: 74) d)   Cılha cılha ~ cılhı ~ çılha “1. Sade, sırf, salt” (AzrS, 1999: 130), cılhaca “tertemiz, pirüpak” (AzrS, 1999: 130) e)    Cılmıktay cılmık ~ cılmıktay “tertemiz” (KrgzS, 2011: 210) [1] f)    Cubar cubar “1. Tertemiz, bembeyaz” (KrgzS, 2011: 230) g) Çista çista (< Rus.) “1. Temiz, pak, saf.” (TtrS, 2015: 98)   h) Deskah deskah (< Far.) “temiz, derli toplu, özenli, itinalı” (KmkS, 2011: 112) i) Inak ınak “1. Temiz, halis” (KrgzS, 2011: 353), ınak kımız “karışıksız kımız” (KrgzS, 2011: 353) j) Hettey hettey “çok temiz, çok iyi şekilde” (BşkS, 2017: 195) k) Kakas kakas “temiz, saf” (KrgzS, 2011: 385) l) Karday qarday “2. Saf, temiz” (KzkS 2003: 294) m) Kenen kenen “2. saf” (YakS, 1995: 225) n)        ...