Ana içeriğe atla

İşyeri Hijyeni

 İşyeri hijyeni denilince gıdaların üretildiği, satıldığı veya tüketime sunulduğu alanların duvar, tavan, zemin, kapı, pencere ve lavabolar gibi donanımları ile aydınlatma, havalandırma, sıcaklık, katı atık kontrol, pest mücadele, ilk yardım malzemeleri ve depolama gibi koşulların uygunluğu anlaşılır. Ofis temizliği için ideal talep oluşturma ortamı olarak temizlike.com tavsiyemizdir. Bu koşullara dikkat edilmediği takdirde, işyerine sağlıklı ve temiz olarak gelen hammaddenin, zararlı ve tehlikeli bir gıda haline dönüşmesi mümkündür. Gıda işletmelerinde duvarlar, zemin, tavan, pencereler, kapılar, su kalitesi, yeterli bir aydınlatma, ortam havasının kontrollü olması gibi kriterler hijyen açısından önem taşır.(temizlike.com)


Gıda işletmesinde doğrudan veya dolaylı (çapraz) bulaşmaların önlenmesi için üretim akış şemaları çakışmalara meydan vermeyecek şekilde hammadde kabulünden son ürün çıkışına kadar sıralı bir şekilde olmalıdır. Üretim kısımlarında hammaddenin işlendiği kirli kısımlar ile ve son ürünün ambalajlandığı temiz kısımlar iş akışını engellemeyecek şekilde birbirinden ayrılmalıdır. Son ürünün işlendiği, paketlendiği ve saklandığı alanlara bulaşma riski yüksek çiğ materyalin girmesine izin verilmemelidir. Ayrıca personelin üretim alanlarına giriş yaptığı yerlerde özel dezenfeksiyon sistemleri gibi hijyenik önlemler alınmalı ve personelin kullandığı tuvalet ve banyo gibi bölümlerin diğer kısımlarla direkt ilişkisi olmamalıdır.

Ortamın nemi, havası ve sıcaklığı 


Ortamın nemi, havası ve sıcaklığı gibi faktörler havanın mikrobiyolojik yükü üzerine etkilidir ve işyerinde özellikle havalandırma sisteminin dizaynı havanın mikrobiyolojik yükünü önemli ölçüde etkilemektedir. Havada bulunan mikrobiyolojik yükü, bakteriyel ve fungal çeşitli etkenler, virüsler ile mite (akarlar) türü etkenler oluşturmaktadır. Küfler ve mayalar, özellikle de rutubetli bölgelerde bulunurlar ve geniş pH aralığında, depolama sıcaklığında ve su aktivitesi değerlerinde gelişim gösterebilirler. Çoğu binalarda iç ortam sıcaklığı 18-25 °C arasındadır ve bu sıcaklık fungal etkenlerin gelişimi için oldukça uygundur .

Gıda işletmelerinde iç ortam havası


 Gıda işletmelerinde iç ortam havası dış ortam havasına göre daha fazla önem taşımaktadır. Bu nedenle, iç ortam havasındaki mikrobiyolojik yükün düşürülmesine yönelik uygulamalar yapılmaktadır. Kapı ve pencerelerin açık bırakılmaması bu anlamda önemli bir rol oynamaktadır. İşletmeye verilen havanın temiz olması ve uygun bir havalandırma yönteminin tercih edilmesi önemlidir. İşletmede etkili bir havalandırma sistemi kurulmalı, temiz hava kontrollü bir şekilde işletme içine yönlendirilmelidir.  Sisteme  verilecek  havanın  kuru  olması  mikrobiyolojik gelişmelerin önlenmesi açısından önemlidir (Anonim 2008; Cundith et al., 2002).
Dış  ortam  havasından  gıda  üretim  alanlarına  olan  bulaşmalar  filtre  sistemleri  ile önlenebilir. Ancak kullanılan filtreler toz ve makro canlıların girişini engellemesine karşın,  içine  giren  toz  zerrecikleri  ile  tıkanabileceğinden sık  sık  temizlenmelidir. Havanın  yönü  iş  akışının  ters  istikametinde  yani temiz  kısımlardan  kirli  kısımlara doğru  yönlendirilmelidir. Hava  akışının  iş  akışına  paralel  olması  durumunda kirleticilerin kirli kısımlardan temiz kısımlara hava ile taşınması mümkündür. Aynı şekilde üretim alanlarına verilen havanın dışarı doğru (kapılara) yönlendirilmesinde fayda vardır.

Üretim alanlarının buhar oluşan kısımlarında duvar, tavan ve döşemelerde kondanse su  birikmesini  ve  dolayısıyla  küf  üremesini  engelleme  bakımından  etkin bir havalandırma önemlidir. Üretim yapılan alanlarda rutubet oranının %70’den yüksek olması küf oluşma riskini arttıracağından nem oranının %50-60 civarında olması arzu edilir. Bu nedenle, gıda  işletmelerinde  ortam  havasının  temizliği  kadar,  nem  ve sıcaklığı da kontrol altında olmalıdır. Bakteriyel etkenler de fungal etkenler gibi daha sıcak ortamları tercih ederler. Özellikle et, balık, tavuk gibi riskli gıdaların işlendiği ortamın sıcaklığı sıcak mevsimlerde yüksek olacağından ve mikrobiyolojik gelişmeyi destekleyeceğinden gerekli soğutma yapılmalıdır.

İşyeri ortamının aşırı soğutulması çalışan personelin performansı ve sağlığını olumsuz etkilediğinden böyle ortamlarda tavsiye edilecek sıcaklık 12°C civarındadır. Soğutma amacıyla kullanılan klimalarının filtreleri zamanla kirlendiğinden ve Legionella gibi patojen  mikroorganizmaları  barındırabildiğinden  temizlik  ve  bakımı  sıklıkla yapılmalıdır.

Gıda işletmelerinde üretimde kullanılan su önemli bir risk faktörü olduğundan en az içme suyu kalitesinde olmalıdır. İşletmede istenildiği zaman sıcak ve soğuk suya bol miktarda sahip olunmalı ve sık olarak kontrolü yapılmalıdır. İşletmelerde kullanılan sular, mikrobiyolojik ve kimyasal özellikler açısından güvenilir ve uygun olmalıdır. Kireç oranı yüksek sert sular boru sistemlerine zarar vererek zamanla tıkanmasına, temizlik  işleminin  etkinliğinin azalmasına;  yüzeylerin  temizleme sonrası kalıntı bırakmasına ve gıdaların duyusal özelliklerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilir.

Gıda işletmelerinde iş güvenliği ve gıda güvenliği açısından önem taşıyan faktörlerden biri  yeterli  bir  aydınlatmadır.  Üretimin  kritik  kontrol  noktalarında  gerekli incelemelerin yapılabilmesi ve kirlilik oluşturacak faktörlerin belirlenebilmesi için iyi bir  aydınlatma  ortamının  oluşturulması  gerekir.  Aynı  şekilde,  ürünlerin  görünüş, kıvam  ve  renk  gibi  duyusal  ve  yapısal  özelliklerinin  belirlenmesinde  yeterli  ışık kaynağına  ihtiyaç  vardır.  Aydınlatma  için  ideal  olan  gün  ışığından  yararlanmaktır ancak sistemin elektrik lambası ve floresan lamba gibi yapay ışık kaynakları ile takviye edilmesi  zorunluluğu  vardır.  Karanlık  ve  gölgede  kalmış  alanların  bulunması aydınlatmanın yetersiz olduğunun göstergesidir.

Çalışma  ortamına  ışık,  birimin  her  yerinde  aynı  olacak  şekilde  ayarlanmalı  ve yüksekten  ve  yeterli  (500-600  lüks)  bir  şekilde  verilmelidir.  Işığın  direkt  olarak çalışma yüzeyine değil tavan ve duvara yönlendirilmesi daha uygundur. Parlak ışık kullanılması,  çalışanların  dikkatini  dağıtması,  gözlerini  kamaştırması  ve  aşırı  göz yorgunluğu yapması nedeni ile çeşitli iş kazalarına neden olabilir. Aynı şekilde ışık kaynağının titreşim  yapması ve sallanması benzer sonuçlara neden olabileceğinden sabitlenmelidir. Duvar ve tavanların rengi ışığın etkisini azaltmayacak şekilde açık renkte  olmalıdır.  Aydınlatma  için kullanılan  lambaların  gevşeyerek  düşmesi  ve kırılması gıda maddeleri için fiziksel bir tehlike oluşturacağından mutlaka muhafaza altına alınmalıdır.

Gıda işletmelerinde hammadde kabul, üretim, işleme ve depolama alanlarının zemini mikroorganizmaların  birikmesi  ve  çeşitli  bulaşmaların  oluşması  açısından  işyeri hijyeninde önem taşımaktadır. Pürüzlü, çatlak ve kırık yüzeyler kolay temizlenemediği gibi  zamanla  kir  maddelerinin  birikmesine  ve  dolayısıyla  mikroorganizmaların çoğalmasına neden olmaktadır. Bu sakıncaları gidermek için zeminler mermer, epoksi ve benzeri reçineler ile seramik gibi su geçirmez, kir tutmayan ve kolay temizlenebilen dayanıklı malzeme ile kaplı olmalıdır. Epoksi hem uygun bir materyal olması hem de bir  bütün  olarak  (kesintisiz)  yüzeyin  tamamını  kapsaması  nedeniyle  son  yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Gerek üretim sırasında ve gerekse temizlik uygulamalarında zeminde biriken suyun uzaklaştırılabilmesi  için  doğru  ve  yeterli  eğime  sahip bir drenaj sistemi oluşturulmalıdır. Uygun olmayan bir drenaj sisteminde su ters istikamette birikebilir ve bunu temizlemek için  kullanılan süpürge, paspas, çek çek vb. gibi  yöntemler iş yükünü artırdığı gibi sıçramalardan dolayı hijyenik sorunlara yol açabilir. Çok ıslanan yüzeyler için 1:40’lık, ıslanmanın olmadığı kuru yüzeyler için 1:80’lik ve genel olarak ise 1:60’lık eğim yeterli olacaktır. Bu drenajların derinlikleri 15 cm’yi geçmemeli ve tabanları yuvarlaklaştırılmış olmalıdır. Drenaj kanallarının üzeri ızgaralı ve süzgeçli olmalıdır.

Üretim  alanındaki  duvarlar  mümkünse  tavana  kadar  veya  en  az  bir  insan  boyu yüksekliğinde,  açık  renkli,  yıkanabilir,  temizlenebilir,  su  geçirmeyen,  sağlam  ve düzgün  bir  malzeme  ile  kaplanmalıdır.  Duvarlar  üzerinde  zararlı  canlılar  için  bir barınak  oluşabileceğinden  çatlak  ve  yarıklar  bulunmamalıdır.  Duvarların  zeminle birleştiği kısımlar yuvarlatılmış yapıda olmalı ve mevcut açıklık ile delikler böceklerin saklanmasına  ve  barınmasına  ayrıca  kir  maddelerinin  birikip  temizlenmesini zorlaştırmasına imkân vermeyecek şekilde kapatılmalıdır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hastane Temizliğinde Temel İlkeler

Temizlenecek alanlar risk sınıflandırılmasına göre belirlenip, uygun temizlik planı oluşturulmalıdır. Temizlikte kullanılacak olan materyallerin de kullanıma uygun olması gerekmektedir. Kullanılacak malzeme ve çözeltilerin kontaminasyonunun minimum olması önemlidir. Bununla ilgili su-deterjan, su dezenfektan oranlarının yazılı olduğu hastane temizlik prosedürleri her hastanede oluşturulması gerekir. Kullanılan malzemelerin nasıl temizlenip saklanacağı da prosedürlerde yer almalıdır. Temizlik esnasında gerekli malzemelerin sayısının yeterli miktarlarda olması da etkin temizlik yapılması için gerekli unsurlardan biridir . Temiz alanlarda kirli malzemelerin bulunması çapraz kontaminasyon riskini arttırmaktadır (Alcan ve Yavuz 2016). Kirlenen malzemeler ve temiz malzemeler için ayrı saklama alanları oluşturulmalıdır. Risk sınıflandırılması yapılan alanlara özgü kova ve bez renkleri belirlenmelidir . Kullanılan malzemelerin renginin farklı olması denetimi kolaylaştırmaktadır. Kullanılaca...

Hastanelerde Alanlara Göre Temizlik Sıklığı

Hastanede bulunan alanlar risk gruplarına göre belirlenip, uygun metodlar seçilerek belli aralıklarla temizlenmelidir. Hastanelerde Alanlara Göre Yüzeylerin Temizlik Sıklığı Alan Yüksek Riskli Alan Orta Riskli Alan Düşük   Riskli Alan Metod Yatak Yatak etrafını; hergün  Yatak altını; her hafta Yatağın tamamını; hasta taburcu olduğunda  Yatak    etrafını; hergün  Yatak      altını;      her hafta Yatağın tamamını; hasta taburcu olduğunda  Haftalık Deterjan Deterjan+dezenfektan  Yatak Kenarları Günlük ve taburculuk sonrası  Günlük                   ve taburculuk sonrası Haftalık  Deterjan Deterjan+dezenfektan  Etajer Günlük ...

Temiz Anlamını Karşılayan Sözcükler

a)    Aruga aruga “temizce” (AltyS, 1999: 29) b)    Beğubar beğubår “saf, temiz” (ÖzbkS 1998: 10) c) Ceŋkir ceŋkir “duru” (YakS, 1995: 74) d)   Cılha cılha ~ cılhı ~ çılha “1. Sade, sırf, salt” (AzrS, 1999: 130), cılhaca “tertemiz, pirüpak” (AzrS, 1999: 130) e)    Cılmıktay cılmık ~ cılmıktay “tertemiz” (KrgzS, 2011: 210) [1] f)    Cubar cubar “1. Tertemiz, bembeyaz” (KrgzS, 2011: 230) g) Çista çista (< Rus.) “1. Temiz, pak, saf.” (TtrS, 2015: 98)   h) Deskah deskah (< Far.) “temiz, derli toplu, özenli, itinalı” (KmkS, 2011: 112) i) Inak ınak “1. Temiz, halis” (KrgzS, 2011: 353), ınak kımız “karışıksız kımız” (KrgzS, 2011: 353) j) Hettey hettey “çok temiz, çok iyi şekilde” (BşkS, 2017: 195) k) Kakas kakas “temiz, saf” (KrgzS, 2011: 385) l) Karday qarday “2. Saf, temiz” (KzkS 2003: 294) m) Kenen kenen “2. saf” (YakS, 1995: 225) n)        ...